top of page

BASIN AÇIKLAMASI…


1eb33e8267a2faebacb1a8338769328a

HAYATİ ÖNEMİ HAİZ İLAÇLARDA ENDİKASYON UYUMU ARANMASININ FATURASI ECZACILARA VE HASTALARA ÇIKIYOR !

SGK “SAĞLIĞINA KAVUŞMAK İSTEYEN BEDELİNİ ÖDESİN” İSTİYOR, SAĞLIK BAKANLIĞI SESSİZ KALIYOR

Hayati önemi haiz bir grup ilaç prospektüsünde belirlenen endikasyonlar dışında başka hastalıklarda da faydalı olabilmektedir. Ancak bu ilaçların SGK tarafından parasının ödenebilmesi Sağlık Bakanlığı’nın vereceği özel izinlere bağlıdır. Bu güne kadar bu uygulama adı geçen 2 kurumun organize çalışmaları ile başarıyla sürdürülebilirken, SGK bu uygulamada kuralları zorlaştırıp, Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği izin belgelerini kabul etmeyerek hastaları adeta kendi haline bıraktı.

Konu hakkında açıklama yapan TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan birçok önemli hastanın hayatlarını tehdit eden bu uygulamanın SGK ve Sağlık Bakanlığı tarafından derhal düzeltilmesini çünkü hiçbir şeyin insan hayatından daha önemli olamayacağını belirtti.

Saydan, “Akciğer kanseri, MS, Lösemi gibi bir çok hastalıkla mücadele eden hastaların bu uygulamayla hayati riskle karşı karşıya kalma tehlikesine uğradığını vurgulayıp, hekimlerin önerdiği ve hastaların tedavisi için olmazsa olmaz denilecek ilaçların, Sağlık Bakanlığından da bu tedavi için gerekli olduğu onaylanmış olmasına rağmen, SGK’nın sadece tasarruf amaçlı olarak ödemede zorluk çıkarması hastalarımızı zor durumda bırakmaktadır” dedi.        

Saydan açıklamasına şöyle devam etti:

“Akciğer kanserinde kullanılan Erlotinib etken maddeli ilaç için SGK, vatandaşın “hiç sigara kullanmamış “olmasını şart koşması ve daha önce sigara kullanmış olan kişilerin tedavisi için bu ilacın parasını ödememesi, Multipl skleroz (MS) hastalarında kullanılan Fingolimod etken maddeli ilacın ödenmesi için başka bir ilacın 1 yıl süreyle kullanılmasını şart koşması, Azasitidin etken maddeli ilacın kronik miyelomonositer lösemi (KMML) ve akut miyeloid lösemi (AML) tedavisinde başarılı olsa bile 6 kürden fazla ödenmemesi, krizotinib etken maddesi içeren küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisinde kullanılan bir ilacın en az bir seri kemoterapi kullanmamış hastalara doktor gerekli görse bile ödenmemesi dikkat çekici birkaç örnektir. Yani SGK daha önce sigara içti diye bir hastayı akciğer kanseri tedavisine uygun görmediği gibi, MS hastalığı olan bir hastanın başka bir ilaçla 1 yıl zaman kaybetmesini şart koşarak adeta hastanın daha ağır ve gecikmiş bir MS hastalığıyla karşı karşıya kalmasını göze alabilmektedir.

Tabii ki tedavi protokolünün belli safhaları ve yöntemleri vardır ancak buna hekim ve Sağlık Bakanlığı karar verir. SGK konuya sadece finans ve maliyet gözüyle bakarak müdahale etmemelidir. Bilimsel olarak “hastalık yoktur, hasta vardır ve tıp hastalığı değil, hastayı tedavi etmeye çalışır” Yani her hastalık, her hastada aynı belirtileri göstermeyebilir, bu nedenle de her hasta için farklı ilaç, farklı yöntem ve farklı tedavi süresi söz konusudur.Tıp bilimi bu sebeple her hastaya ayrı yaklaşım sağlayarak tedavi eden bir bilim dalıdır. Bu konuda karar verecek tek yetkili hastanın hekimidir. Hekim her hasta için uygun bir tedavi protokolü hazırlar ve uygular. Buna müdahale etmek hastanın hayatıyla oynamak demektir. Özellikle hastanın tedavisi için yapılan harcamaları israf olarak görmek ve tasarruf etmek için ödeme zorlukları çıkarmak insanların hayatını tehlikeye atacak bir yaklaşım olup tasvip edilmesi düşünülemez.

HASTALAR HASARLI ARABA DEĞİLDİR !

TEİS olarak hastalarımızın hasarlı bir otomobil gibi “tamir edilmeye değer” veya “maliyeti kurtarmaz” mantığıyla değerlendirilmesini kesinlikle kabul etmediğimizin bilinmesini istiyoruz. Her vatandaşımız kıymetlidir ve bedeli ne olursa olsun sağlıklı yaşamaya ve sağlığını geri kazanmaya, bunun için de yüzde bir ihtimal bile olsa tüm tedavi yöntemlerini almaya hakkı vardır. Bunu sağlamak Sağlık Bakanlığının, bedelini ödemekte SGK’nın asli görevleridir. Her iki kurumda herhangi bir bahane arkasına saklanmadan bu asli görevlerini yerine getirmek zorundadırlar.

Sağlıktan yapılan tasarruf sağlıksız nesiller üreterek daha fazla harcamalar yapmamıza neden olur. Bu nedenle TEİS olarak yetkili kurumları sorunun biran evvel çözüme kavuşturulması için göreve çağırıyoruz ve vatandaşlarımıza ilaçlarını alıp tedavi olamadıkları bu durumun eczacılardan kaynaklanmadığını hatırlatmak istiyoruz.

     Halk sağlığının korunmasının ancak ilaç ve eczacılık hizmetinin kesintisiz devamı ile mümkün olduğunu yetkililer asla unutmamalılar. TEİS olarak yetkililere tekrar ve altını çizerek hatırlatmak istiyoruz; Sağlık harcamalarını düşürmek için ilacı alınabilir, ulaşılabilir ve bulunabilir olmaktan çıkarmayın!

     Zira; sonra para harcayacak sağlığınız bile kalmayabilir.”

TEİS BASIN BÜROSU/15/02/2016

Comments


bottom of page